Uzun süredir tıkırtılara ara vermiş olduğumu farkettim. Birazcık şu klavyenin tozunu alalım diyorum. Biraz geriye gitmek istiyorum. Çocukluğuma kadar. İlkokula başladığımda okuma yazmayı biliyordum. Bundan daha önce söz etmiş olmam lazım. Sınıf öğretmeni bir insanın en büyük şansıdır bence. Birinci sınıfta öğretmenim Müslüm Değirmenci (bir şekilde bu satırları okuyorsanız ellerinizden öperim öğretmenim) benim için mükemmel bir rol model olmuştu. Öğretmen olmayı belki de onun sayesinde seçtim. Emin değilim.
Küçüklükten beri teknik konulara, uzaya, bilime önem veren biriydim. Tabi o zamanlar sadece masa saatinin nasıl çalıştığını merak edip içini açmakla ve tekrar bir araya getirememekle yetiniyordum. Başka türlü nasıl öğrenebilirdim ki 🙂 Bir de bildiklerimi anlatırken çok geveze olduğumu fark ettim. Kim bilir kimlerin başını ağrıttım.
Küçükken sürekli olarak kendime söylediğim bir şey vardı: “Her şeyden en az bir tane yazacağım.” İddialı ve zor bir hedefti. Hikaye, deneme yazısı, blog, tiyatro (evet tiyatro yanlış okumadın), şiirler (birçoğu kaybolmuş olmakla beraber..) gibi gibi birçok yazı yazdım. Yazmak bir terapi gibi. Şu anda bunları yazarken bile klavyeden gelen tıkırtı sesleri beni öylesine mutlu ediyor ki 🙂 Bazı yazıları yazmak beklediğimden daha zormuş. Mesela sinema senaryosu ya da bilimsel bir makale..
Yazmak terapi gibi demiştim. Sebebi de aslında çok açık. Bildiklerimi anlatırkenki gevezeliği bir kenara bırakıp kendime ya da bilgisayar anlatıyormuş gibi geliyor bana. Hayatımı ördüğüm iki iplik var çünkü. Biri öğrenmek diğeri öğretmek. Birçok şeyden ödün verebilirim ancak bu ikisi olmadan kendimi rahat hissedebileceğimi hiç düşünmüyorum. Bu yüzden yazıyorum.
Öğrenmek ve öğretmek beni 2021 yılında öğretmen yaptı. Özel bir kurumda Bilişim Teknolojileri ve Yazılım öğretmeni olarak çalışmaya başladım. Birçok şey yolunda gidiyordu. Bazı gri günler de oldu elbette. Çok farklı bir yıl oldu ama 2022 çok daha iyi olmalı dedim kendime. Ardından yılın başlarında, mezunu olduğum Kırıkkale Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Yüksek Lisans programı açtı. Yeniden öğrenci olmanın mutluluğunu yaşamak ve hedeflerime ulaşmak için yeni bir yola çıkıyorum. Evet Yüksek Lisans programına kabul edildim 🙂 Yine yazacağım. Tez ve makaleler.. Umarım 🙂
Şüphesiz hiçbir şey kolay olmadı ve olmayacak. Ancak ben yine öğrenme ve öğretme yolunda ilerlemeye devam edeceğim. Hedefe ulaşıp ulaşmayacağım belli mi? Değil. Ancak ben, benim elimde olan kısmını yapabildiğim en iyi şekliyle yapmaya çalışacağım. Sevdiğim bir rap sanatçısı olan Allame’den alıntı yaparak betimlemek istiyorum: “Yıldızıları hedef al. Ulaşamasan da göğe yükselirsin.”. Hayat mottosu haline getirdiğim bu söz beni bilimin, teknolojinin ve eğitimin yolunda yürümeye sevk ediyor.
Bir yola çıktığımı bu şekilde beni destekleyenlere, önemseyenlere bir blog yazısıyla paylaşmak istedim. Değer verip okuyanlara teşekkür ederim 🙂