Birlikte Yaşamayı Başarabilmek

İnsan, karmaşık yapılar kurarak bugünkü medeniyet seviyesine ulaşmıştır. Bunu görmek için de çok uzağa bakmaya gerek yok. Bu yazıyı okuduğun cihaz, bu yazıyı senin ekranına ulaşmasına sağlayan altyapı, sitemi barındıran sunucu, aradaki onlarca farklı makine… Karmaşıklık düzeyi oldukça yüksek yapılar. Diğer canlılarda da karmaşık yapılar görebiliyoruz ancak bu kadarını henüz göremedik. Bence biz insanlar bu kadar komplike olmaya başladıkça “hayvanlığımızı unuttuk”.

Lütfen insanın da bir hayvan türü olduğunu inkar etmeyin. Skeptik olmak farklı şey, inkarcı olmak bambaşka bir şey. Kuşku iyidir, doğruya gidecek olan yolda yardımcı olur, inkarcılık ise doğruyu görmezden gelir ve bildiğini okur. Neyse konumuz bu değil. Biz hayvanlığımızı unuttuk derken neyden bahsettiğimi açıklamaya çalışayım.

İnsan evcilleştikten sonra (buğday tarafından evcileştirildik)1 şehirleşmeye ve bir yerlere yerleşmeye başladı. Bu süreçte de diğer hayvanların yaptığı gibi bir alanı seçip “burası benim” deme cüretini gösterdik. Kendimiz dışındaki hayvanları da güvenli derecede uzaklaştırdık. Tabii bazı zararsız canlılar, örneğin at, tavuk, ördek, kedi, köpek gibi bize genellikle zarar vermeyen ya da veremeyen canlılarla pek alıp veremediğimiz yoktu.

Biz yayıldıkça ve şehirleştikçe yollar, binalar, köprüler inşa ettik. Aslında yaptığımız kendi türümüzün üstün olduğunu iddia eden hikayelere inanarak tüm kainatın biz insanlar için yaratıldığını kabul etmek ve buna göre hareket etmekti. Ancak zekamız dışında neredeyse hiçbir konuda üstün olmadığımız canlıların elinden yaşam alanlarını çalmaya devam ettikçe bazı şeyler çığırından çıktı.

Şimdi bir düşün lütfen, senin evinin bahçesine izin almadan girsem suç işlemiş sayılır mıyım? Muhtemelen evet diyeceksin. Peki kabul. O zaman evinin dışında kalan bir alanda rahatça dolaşabilir ve yaşamaya devam edebilirim. Ancak sen her geçen gün bahçeni biraz daha büyüterek bana yer bırakmazsan ne yapacağım? O boş alandaki bitkilerle besleniyordum, belki de o alandaki bazı hayvanları avlıyordum. Bana barınacak, yemek yiyecek alan bırakmazsan ne yapacağız? Evet bu temel ihtiyaçlar genelde insanlar için hazırlanan Maslow2 piramidinde en alt basamaklarda yer alır (ki Maslow hiçbir zaman böyle bir piramit çizmemiştir). Ancak bir seviyeye kadar canlı ayırt etmeksizin bu ihtiyaçlar zorunlu karşılanması gerekir. Barınmalı, yemek yemeli, su içmeli…

image 1
Maslow İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Şimdi bugünkü şehirlerimizi düşünelim. Zamanında insanın yapay seçilim yoluyla kurtlardan evrimleştirdiği ve bugün onlarca türe ayrılan köpeklere yeterli yaşam alanı vermiyor, yeterli yiyecek ve içecekten mahrum bırakıyoruz. Bunun için de özel bir çaba sarf etmemize gerek yok. Şehirleşmeye, beton blokları yükseltmeye devam etmemiz yeterli. Sonra da yaşayacak bir yer bulamayan, yeterli yiyecek ve içeceğe ulaşamayan kısacası temel ihtiyaçları karşılanmayan hayvanlar bahçenize girdi diye yaygara çıkarmak, kendine ait olduğu bir alanı savunmaya çalıştı diye onu düşman bellemek bence en basit haliyle iki yüzlülük örneğidir. Çünkü sen de alanını savunmaya çalışıyorsun, unutma.

Tabii ki herkes aynı düzeyde değil. Yani hayvansever ile hayvan düşmanlığı arasında gri alanlarda birçok alt kategori oluşturmak mümkün. Örneğin sokakta yaşayan canları beslemek için elinden geleni yapanlar ile onların öldürülmesini isteyenler arasında onlarca farklı insan var. Benim için asıl üzücü olan ise fikirlerine değer verdiğim ve saygın olduğunu düşündüğüm kişilerin bu konuda duyarsız ve hatta hayvan sevmeyen bir pozisyonda bulunması. Twitter’da denk geldiğim bazı durumları burada paylaşmak ile paylaşmamak arasında kaldım. Bir yanım “onlar fikirlerini belirtiyor ve hatalı olduklarını düşünmüyor, sen paylaşırken mi utanacaksın” derken diğer bir yanım da “insanların fikirleri değişebilir ve bu paylaşımlarısı silebilir, güncelleyebilir veya konuyla alakalı tamamen farklı düşüncelerini paylaştıkları yeni paylaşımlar yapabilir, boşver” diyor. Tam bir dilemma.

Yine de örnekler vermeden geçemeyeceğim. Örneğin, takip ettiğim bir yazılımcının yaşadıklarını aktarıyorum: Çocuklarımla parka gittik, 7-8 köpek vardı. Birden ayağa kalktılar ve çocuklar korktu. 2-3 ebeveyn zor dağıttık. Sokakta köpek görmek istemiyoruz, istiyorsanız evinizde besleyin.

Bu kişi gerçekten kaliteli yaşam sürdüğüne inandığım biri. Yaptığı iş hakkında da yetkin olduğundan bahsetmeme bile gerek yok. Ancak merak ediyorum, bu kadar bilgili ve belli bir kitlesi olan biri nasıl olur da sokakların kendilerine (insanlara) ait olduğunu iddia edebilecek kadar küstah olabilir, aklım almıyor. Evet haklısın çocuklarını koruma içgüdüsü seni spesifik bir canlıya düşman edebilir. Mesela bana düşman olabilirsin, kabul. Ancak bir türe düşman olmak bence “normal” değil. Bana düşman olduğun için tüm insanlar ölsün diyen var mı? Varsa o da “normal” değil.

Bir de dünyanın hepimize ait olduğu gerçeğini tekrar hatırlamak gerekirse sokaktaki köpekleri toplamak yerine senin başka bir konuma taşınmanı istesek nasıl bir tepki verirsin acaba? Çocuk gibi “Ama önce ben geldim” diyeceğine bahse varım 🙂

Bir başkasına geçelim. İsim vermemek adına yine biri diyerek devam edeceğim. Biri çevresindeki sokak patilerini beslemek için gönüllü olanlardan bağış topluyor. Silah zoruyla değil 🙂 Tabii yardım eden ediyor, isteyen RT atıyor vesaire. Biri de çıkıyor ve diyor ki: sokak patisi yazınca daha mı sevimli oluyor baş belaları.

Şimdi bu kişi öldürmeyi bile çözüm olarak görebiliyor. Hayvanların yaşama hakkı onun sağlığını etkiliyorsa o hakkı tanımıyormuş. Burada küfür etmemek için kendimi zor tutuyorum ama yorumsuz devam edeyim. Küstahça…

Peki benim çözüm önerim ne? Konunun uzmanı olanların bir çalıştay yapması haricinde ne diyebilirim ki? Bence haddini aşmayan en iyi yorum bu olur. Hayvan psikolojisi uzmanları, belediyeler, veteriner hekimler veya aklıma gelmeyen başka uzmanlar bir araya gelerek sokakta yaşayan anlar için daha konforlu, saldırgan olmamalarını sağlayacak çözümler üretebilirler sanıyorum.

Sokakta gördüğümüz bir canlının yaşaması için gösterdiğimiz çabayı it-tapar olarak nitelendirenlere inat evrimimizi inkar etmeden, birlikte yaşamayı öğrenerek, sadece insanlara değil diğer canlılara da hak ettiği saygıyı göstererek yaşayabilme yeteneğini kazanan bir gelecek ümidiyle. Bir başka yazıda görüşmek üzere. 👋🏻

Dipnotlar

  1. İnsanlardan Tanrılara Sapiens (Yuval Noah Harari) ↩︎
  2. Maslow Teorisi ↩︎

“Birlikte Yaşamayı Başarabilmek” için bir yanıt

  1. Yozgat Lordu avatarı
    Yozgat Lordu

    Resmen aydınlandım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir